Bu şartlarda gençlere fırsat tanımak zor
2 posters
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu şartlarda gençlere fırsat tanımak zor
Bu şartlarda gençlere fırsat tanımak zor
Turkcell Süper Lig'de genç yaşta forma şansı bulmak kolay değil. Sen bu önemli fırsatı yakalayan ve iyi değerlendiren bir oyuncusun. Kazım Kazım'la yakın zamanda yaptığımız röportajda, Türkiye'de Genç Milli Takımların umut vaat eden oyucularının kulüplerinde şans bulamamasından dolayı yeterli aşamayı yapamadıklarını söylemişti. Bu görüşe katılıyor musun?
Kazım doğru söylemiş. Ancak olayın bir de şu yönü var. Ankaragücü'nde yetenekli bir oyuncu var ve forma şansı bekliyor. Ancak takımın da küme düşme riski var. Siz teknik direktör olsanız, Türkiye'deki baskı ortamını da göz önünde bulundurarak, o oyuncuyu kadroya koyabilir misiniz? İşte teknik adamlar da bu mantığı gözeterek, istemeyerek de olsa gençlere imkân tanımıyor. Başka ülkelerde farklı uygulamalar olabilir ancak bizim ülkemizdeki mantalite gereği böyle yapılıyor. Küme düşmek dünyanın sonu gibi algılanıyor. Düştükten sonra tekrar çıkmak da zor. Süper Lig'in ekonomik getirisinden uzakta kalmak da korkutucu. Bunları da kabul etmek gerek. Dengeleri gözeterek oyuncuları ısındırmak lazım diye düşünüyorum.
Oftaşspor ve Ankaragücü'ne oranla mali yönden daha kuvvetli gözüken Ankaraspor ve Gençlerbirliği bu sezon ciddi anlamda sıkıntılı günler geçirdi. Ankaragücü ise mali gücü nispeten daha aşağıda olmasına rağmen sezonu en üstte bitiren Başkent ekibi oldu. Bu nasıl başarıldı?
Ben Ankaragücü'ndeyken, hep küme düşmeme mücadelesi verdik. Hep sondan iki ya da üçüncü haftada kümede kalmayı garantiliyorduk. Bir türlü sezonları rahat bitirmek kısmet olmadı. Üzerimizde hep düşmeme stresi vardı. Bu sezon ise ben Galatasaray'a transfer olmadan önce 20'nin üzerinde puanımız vardı ve takım rahat bir konumdaydı diyebilirim. Diğer takımlardan farklı olarak, Ankaragücü seyircisinin takımına daha fazla sahip çıktığını söyleyebilirim. Ateşli taraftarlar, kötü giden takıma tepkilerini vermekte gecikmiyor! Bu da itici güç oluyor. Ayrıca taraftarların rakip takımı baskı altına alma konusundaki becerilerini belirtmekte de yarar var.
Kaptanlığa yükseldiğin Ankaragücü'ndeki başarılı futbolun, Galatasaray'a transfer olmanı sağladı. Daha önce de sana teklif yapan kulüpler oldu mu?
Ankaragücü'ndeki ilk yıllarımda Beşiktaş'tan bir teklif almıştım. Daha sonrasında Trabzonspor her sezon ısrarla benimle ilgilendi ama bir türlü transfer gerçekleşmedi. Galatasaray'ın da önceden başarısız bir girişimi olmuştu. Kısmet bu sezonaymış. Zaten transferlerin gerçekleşmemesi kulübümün beni bırakmak istememesinden kaynaklanıyordu. Ancak, Galatasaray'ın son teklifinde başkanla görüşüp takımdan ayrılmak istediğimi özellikle belirttim.
Galatasaray'a geldiğin ilk sezonda şampiyonluk duygusunu tattın. Orta sıralarda mücadele etmeye alışmış bir takımdan gelip bu sevinci yaşamak sende nasıl hisler uyandırdı?
İnanılmaz mutlu oldum tabii ki. Benim için her zaman hatırlayacağım bir başarı.
Turkcell Süper Lig'de genç yaşta forma şansı bulmak kolay değil. Sen bu önemli fırsatı yakalayan ve iyi değerlendiren bir oyuncusun. Kazım Kazım'la yakın zamanda yaptığımız röportajda, Türkiye'de Genç Milli Takımların umut vaat eden oyucularının kulüplerinde şans bulamamasından dolayı yeterli aşamayı yapamadıklarını söylemişti. Bu görüşe katılıyor musun?
Kazım doğru söylemiş. Ancak olayın bir de şu yönü var. Ankaragücü'nde yetenekli bir oyuncu var ve forma şansı bekliyor. Ancak takımın da küme düşme riski var. Siz teknik direktör olsanız, Türkiye'deki baskı ortamını da göz önünde bulundurarak, o oyuncuyu kadroya koyabilir misiniz? İşte teknik adamlar da bu mantığı gözeterek, istemeyerek de olsa gençlere imkân tanımıyor. Başka ülkelerde farklı uygulamalar olabilir ancak bizim ülkemizdeki mantalite gereği böyle yapılıyor. Küme düşmek dünyanın sonu gibi algılanıyor. Düştükten sonra tekrar çıkmak da zor. Süper Lig'in ekonomik getirisinden uzakta kalmak da korkutucu. Bunları da kabul etmek gerek. Dengeleri gözeterek oyuncuları ısındırmak lazım diye düşünüyorum.
Oftaşspor ve Ankaragücü'ne oranla mali yönden daha kuvvetli gözüken Ankaraspor ve Gençlerbirliği bu sezon ciddi anlamda sıkıntılı günler geçirdi. Ankaragücü ise mali gücü nispeten daha aşağıda olmasına rağmen sezonu en üstte bitiren Başkent ekibi oldu. Bu nasıl başarıldı?
Ben Ankaragücü'ndeyken, hep küme düşmeme mücadelesi verdik. Hep sondan iki ya da üçüncü haftada kümede kalmayı garantiliyorduk. Bir türlü sezonları rahat bitirmek kısmet olmadı. Üzerimizde hep düşmeme stresi vardı. Bu sezon ise ben Galatasaray'a transfer olmadan önce 20'nin üzerinde puanımız vardı ve takım rahat bir konumdaydı diyebilirim. Diğer takımlardan farklı olarak, Ankaragücü seyircisinin takımına daha fazla sahip çıktığını söyleyebilirim. Ateşli taraftarlar, kötü giden takıma tepkilerini vermekte gecikmiyor! Bu da itici güç oluyor. Ayrıca taraftarların rakip takımı baskı altına alma konusundaki becerilerini belirtmekte de yarar var.
Kaptanlığa yükseldiğin Ankaragücü'ndeki başarılı futbolun, Galatasaray'a transfer olmanı sağladı. Daha önce de sana teklif yapan kulüpler oldu mu?
Ankaragücü'ndeki ilk yıllarımda Beşiktaş'tan bir teklif almıştım. Daha sonrasında Trabzonspor her sezon ısrarla benimle ilgilendi ama bir türlü transfer gerçekleşmedi. Galatasaray'ın da önceden başarısız bir girişimi olmuştu. Kısmet bu sezonaymış. Zaten transferlerin gerçekleşmemesi kulübümün beni bırakmak istememesinden kaynaklanıyordu. Ancak, Galatasaray'ın son teklifinde başkanla görüşüp takımdan ayrılmak istediğimi özellikle belirttim.
Galatasaray'a geldiğin ilk sezonda şampiyonluk duygusunu tattın. Orta sıralarda mücadele etmeye alışmış bir takımdan gelip bu sevinci yaşamak sende nasıl hisler uyandırdı?
İnanılmaz mutlu oldum tabii ki. Benim için her zaman hatırlayacağım bir başarı.
Geri: Bu şartlarda gençlere fırsat tanımak zor
güzel paylaşım teşekkürler
fbcska1907- Mesaj Sayısı : 155
Kayıt tarihi : 10/08/08
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz